Çoğunluk, romancıdan her şeyden önce anlatacak bir şeyleri olsun, bunları sürükleyici bir tarzda anlatsın, okuyucuyu kurmaca bir dünyaya soktuğunu sezdirmesin ister.

Erhan Bener 1984'te çıkan romanı Sisli Yaz'la sürükleyici romana bir örnek verdi.

GÜRSEL AYTAÇ



Adı da güzelliği de sıradışı olan on altı yaşındaki Harikâ'ya âdeta büyülenmiş gibi tutulan ve beklenmedik bir anda evlenmenin eşiğine gelen otuz beş yaşındaki avukat Aydın, tuhaf ve çapraşık ilişkilerin ortasında kalmıştır. Kendisine soğuk davranan nişanlısının aksine genç yaşta dul kalmış çekici kayınvalidesinin gösterdiği aşırı ilgi de onu düşündürmektedir. O sırada patronu, Aydın'dan gazetelere manşet olan bir cinayet vakasında failin avukatlığını üstlenmesini ister. Aydın vakayı araştırdıkça kendi durumuyla paralellik kurar. Sisler içinde el yordamıyla hem kendi sorunlarını hem cinayetin esrarını çözmeye çalışır.

Sisli Yaz, polisiye kurgu öğelerini kullanan, karakter analizlerinin derinliğiyle dikkat çeken, temposu gittikçe yükselen bir Erhan Bener romanı.



Gerçekçi estetiğin ilkelerine bağlı olan Erhan Bener için roman, okuyucuda okuma isteği uyandırmalı, okuyucuyu etkilemeli ve sürükleyici bir okuma deneyimi sunmalıdır. Yazarın, Sisli Yaz'da bir yandan İstanbul'un mafyavari iş ilişkilerini bir cinayet olayını merkeze alarak irdeleyip analiz ederken bir yandan da bunalımlı bir genç adamın yaşamına tutkuyla anlam kazandırmaya çalışma çabasını çarpıcı bir biçimde ele aldığını söyleyebiliriz.

BETÜL MUTLU