Yazarlar: Aslıhan Aykara, Aslıhan Burcu Öztürk, Ayşe Sarı, Azize Namdar, Ceren Suntekin, Çağla Harputlu, Meliha Funda Afyonoğlu, Merve Deniz Pak Güre, Neşe Şahin Taşğın, Pınar Akkuş, Seher Cesur Kılıçaslan, Sema Buz, Tuğba Görgülü, Türken çağlar, Umut Yanardağ

Geleneksel yardımlaşma ve dayanışma inisiyatifleri olarak ortaya çıkan sivil toplum örgütleri farklı dönemlerde farklı işlevler görmüş, özellikle son yüzyılda Soğuk Savaş'ın sona ermesi ile yaşanan politika dönüşümleri kamu dışında etkili işleyen sivil toplum dinamiklerinin demokrasi açısından öneminin daha fazla fark edilmesini sağlamıştır. 1980 sonrası ise küresel ölçekte neoliberal politikaların daha fazla yürürlüğe girmesi kamunun sosyal alandan çekildiği, sivil toplumun sosyal refah hizmetlerinin sunumunda bir paydaş olarak yer aldığı yeni bir döneme girilmesine yol açmıştır. Bu yeni dönemde, Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin sayısının hızla arttığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yürüten birçok sivil toplum örgütü bulunduğu görülmektedir. Bu gelişmeler doğrultusunda günümüzde sosyal hizmet bölümlerinde sivil toplum örgütleri/kuruluşları ve sosyal hizmet dersi; müfredatın temel derslerinden biri olmuş ve sivil toplum; sosyal hizmet uzmanları için önemli bir istihdam alanı haline gelmiştir. Ancak konuyla ilgili kaynak sayısının az olduğu ve sivil toplumda çalışmanın bilgi, beceri ve değer temeline dair örnek olayların yeterince ele alınamadığı görülmektedir. Bu eksikliğe bir cevap verme girişimi olan bu çalışma; ulusal alanyazında sivil toplum örgütleri, sosyal hizmet ve vaka örneklerinin bir arada bulunduğu ilk çalışmadır. Kitapta kadın, LGBTİQ, genç, çocuk, yaşlı, engelli, göç ve madde bağımlılığına ilişkin sorun alanları, bu alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, sosyal hizmet uzmanlarının bu örgütlerdeki rol ve işlevleri anlatılmakta ve her bölüm bir vaka ile somutlaştırılmaktadır. Alanında uzman akademisyenler ve sosyal hizmet uzmanlarının bölüm yazarları olarak yer aldığı bu kitap, sivil toplum ve sosyal hizmet ilişkisine yönelik temel bir kaynak niteliği taşımaktadır.