Çocukluğunuzdan kalan bir hatıra var mı, severek sakladığınız ? Bir büyüğünüzün bir nasihati var mı kulağınıza çalınan? Yaşarken anlamamışım, şimdi anlıyorum dediğiniz; sizinle birlikte yaş
alan anılarınız... Yok öyle bir kitap olsun; bir çocuğun büyüme sürecinde hatıra gibi sakladığı bir
kitap olsun diye hayal kurduk. Her sayfasında, her okuyuşta kendiyle ilgili bir şey keşfettiği; bu
sayede, hayatında karşılaşması kaçınılmaz olan yokluklarla cesaretle kucaklaştığı bir kitap olsun.
Yok'la savaşmadan, yok'a alan açarak yaşatmayı seçen çocuklar büyüsün istedik... Bu yüzden bu kitap, 3 yaşında bir çocuğun sadece resimlerine bakarak etkilenebileceği bir kitap olmasının
yanında ; kullanılan estetik cümle yapıları, « yokluk » gibi hayatın her aşamasında yanıbaşımızda olan bir konunun ele alış biçimi ile içindeki çocuğu yaşatmayı kendine görev bilmiş tüm yetişkinlere hitap ediyor. Yok; annesiyle yaşayan küçük bir kızın, hayatta eksikliğini hissettiği şeyler karşısındaki tepkilerinin çocuk doğallığında anlatıldığı bir öyküdür. Hayat, bir varmış bir yokmuş hikayesidir aslında. Yok olanlara bakarsak var olanları göremeyiz. Var olanı görebilmek ise yok'u bilebilmekle mümkün. Her şeyi elde etmenin mümkün olmadığı bu dünyada, ihtiyacımız olan şey nedir? Belki de onu düşünmenin zamanıdır.