Her milletin tarihinde "seçkin, büyük, önder" kabul edilen kişiler vardır. Sayıları oldukça az olan bu kişileri önemli kılan özelliklerin başında, onların deha ve kabiliyeti, çalışmayla birleştirerek ortaya koydukları eserlerle dün den bugün e gelmeyi başarmış olmaları gerekir.
Büyük adamlar, sağlam düşüncelerin tercümanlarıdır. Bundan dolayı, hem yaşadıkları çağı ve toplumu etkilerler hem de giderek evrensel bir sese dönüşürler. Böylece etkileri bütün toplumları ve çağları kuşatır. Bu bakımdan onlar, bugünün pekçok insanından daha çağdaş biri olarak aramızda yaşamaya devam ederler.
Bu seçkin insanlardan biri olan Yunus, yüzlerce yıldan beri aslî özellikleriyle halkın gönlünde yaşayan bir insandır. Kimliği de çok açıktır. Müslüman halkımızm, Yunus u müslüman olduğu için sevmiş ve benimsemiştir. İlim ve kültür dünyası ise, yapılan onca çalışmaya rağmen halkın bu irfanına ulaşamamıştır.
Batılılaşma yanlışlığıyla tıkanan Türk düşüncesi bu yüzden zaman zaman ona atıflar yapmaya kendini mecbur hissetmiştir.
Bu kitap Yunus gerçeğine, şiirini besleyen İslâm ve tasavvufun anlayışı doğrultusunda objektif bir ışık tutmaya çalışmaktadır.